16 Şubat 2015 – Ali Ulutaş – Dostlara Yeniden Merhaba

Ali-Ulutas-Makale-Header

Geçen hafta Müslüman kökenli iki genç terör hazırlığı yaptıkları gerekçesi ile gözaltına alındılar. Mahkemeler tüm delilleri değerlendirerek ilgili kişilere gerekli hukuki kararlarını açıklıyacaklardır.

Birinci körfez savaşında ABD Irak’a saldırınca, Avustralya buradan harekete geçerek ABD’yi desteklemek için beş tane savaş gemisini körfeze göndermişti. Sonra ikinci körfez, Afganistan savaşlarına aktif olarak katılmıştı. O savaşlarda milyonlarca insanlar evlerini, yurtlarını terk ederek dünyanın çeşitli ülkelerine göçmen, sığınmacı olarak gitmişlerdi. Saldıran ordular o ülkelerde yüzbinlerce insan öldürmüşlerdi. Bununla da yetinmeyerek onbinlerce kadının, kızın namusunu kirletmiş, zorla cinsi taarruz etmişlerdi. Bu iğrenç saldırıyı bazen evin erkeklerinin, yaşlılarının, çocuklarının gözleri önünde yapmışlardı.

Biz ta o zamanlar köşemizde açık açık Avustralya’nın bu çirkin saldırılarda yer almaması gerektiğini dilimizin döndüğü, kalemimizin yazdığı kadar söylemiş, yazmıştık. Hele hele gencecik, hayatlarının baharında, kimisi evli çocuklu, kimisi nişanlı, kimisi bekar olan asker cenazeleri geldikçe, yetkililere bu köşeden seslenerek cenazeler sizin aile bireylerinizden olsa gene öyle metanetle karşılayacakmısınız? Ya da sizlerin aile bireylerinizden olan gençleri neden o çatışmalara göndermiyorsunuz? Ama o sesimizi duymamazlıktan geldiler. Bu durumu üzülerek belirteyim ki tüm diğer ülkelerde aynıdır. Devletleri yöneten politikacıların, milletvekillerinin, yüksek mevkilerdeki bürokratların, fabrikatör, bankacı, banker, zengin takımının çocukları çatışmalı bölgelere gönderilmez. Hep fakir tabakaların çocukları çatışmalı, problemli bölgelere gönderilir. Fakir haklın çocuklarının cenazeleri geldikçe onlar “vatan sağ olsun” derler, acılarını kalplerine gömerler. Onlar vatan için ölürler ama uğruna öldükleri vatan da hiç onların vatanı olmaz. Daima zenginlerin olur. Zenginler vatanperver, yoksullar seslerini biraz çıkarınca da vatan hainleri ilan edilirler.

Dünyada barışcı bilinen Avustralya, ABD’nin bu saldırganlığına ortak oldukça, bizler bizler genede köşede ilerde Avustralya’nın bu tutumuyla teröristlerin hedefi haline gelebileceğini belirtmiştik. Şimdilerde her hafta bir terör saldırısı, ya da saldırı hazırlığı haberlerini almakta ve üzülmekteyiz. Çünkü terörist ne zaman, nerede eylem yapacaktır, bilinmiyor. Mart’ın Place’deki saldırıda yaşamlarını yitiren o gencecik temiz insanlar biliyorlarmı idi o menfur saldırı ile karşılaşacaklarını? Daha nerelerde, ne zaman terörist faaliyetlerin olacağını, olabileceğini nasıl bilelim.

Şunu tekrar belirtmekte yarar görüyorum. Terörün daima iki boyutu vardır. Biri yapanlar, öbürü onlara o ortamı hazırlayanlar. Ortam da iki şekilde hazırlanır. Biri teröristleri eğiterek, kendilerine göre hedefler belirleyerek o cahil, eğitimsiz kesimin insanlarının beyinlerini yıkayanlar, kandıranlarca o ortam hazırlanır. Diğeri, işgalci ülkelerin bu saldırgan tutumlarının uyandırdıkları intikam duygularının harekete geçmesi olayıdır. Siz giderde birilerini evinden, yerinden, yurdundan ederseniz, karşısında da bir gün mutlaka intikamlarını almak için harekete geçen böyle kişi ve gurupları görürsünüz. Intikam ne zaman, nerede, nasıl alınır, bu çoğu zaman bilinmezde. O halde ülkelerin aydınları, sosyoloğları, psikoloğları, yazar-çizerleri, eğitimcileri, yani tüm duyarlı vatandaşları seslerini yükselterek, gerekirse kitlelere önderlik ederek, kitlelerle bütünleşerek her türlü demokratik yöntemlerle ülkelerin saldırgan politikalarına engel olmakdırlar. Bu saldırganlıklara karşı duyarsız kalınırsa, sonunda böyle terörist hareketler de kaçınılmaz olur.

Biz diyoruz ki Anadolu’da bir söz vardır. Denilir ki “Söyleyene değil, söyletene bak”. Gene başka bir sözle denir ki “Rüzgar eken, fırtına biçer”. İşte işin özeti buradadır. Siz gider elin yuvasını yakar yıkarsanız, el de sizi yakar. Siz Irak’a, Afganistan’a bilmem nereye davetsiz giderseniz, oralarda yaşıyanlar da size gelirler. Burada veya başka bir yerde onlarda size saldırırlar. Tüm saldırganlığa ve teröre lanet olsun.

Saygılarımla
Ali Ulutaş
16 Şubat 2015

Ali-Ulutas-Makale-Header

Comments are Closed