17 Aralık 2014 – Ali Ulutaş – Dostlara Yeniden Merhaba

Ali-Ulutas-Makale-Header

15 Aralık 2014 sabahı internette gezinirken Türkiye’de Polisin zaman gazetesine baskın yaparak Ekrem Dumanlı’yı ve bir kaç kişiyi gözaltına aldıklarını öğrendim. Bu olayın bir kaç yönü vardır, açıklıyayım.

Batılı bir aydın olan Voltaire siyasal rakipleri göz altına alınınca der ki “sizin dünya görüşlerinize tamamen karşıyım. Ama bu farklılığımız sizin söz ve düşünce hürriyetlerinizi açıklamanızın engellenmesine savunuyorum anlamına gelmez. Söz, düşünce ve her türlü demokratik haklarınızı ve adil yargılanmanızı sonuna kadar savunacağım” demişti. Bu da Voltaire’i Voltaire yapan, dünyaya tanıtan, saygınlığını arttıran bazı sözlerindendi. Hala da o kişiye saygı duyularak her yerde tekrarlanır.

İşte bu anlamda kastedilen espiriye dayanarak biz de diyoruz ki kişilerin ve kurumların hak ve özgürlükleri kısıtlanamaz, yasaklanamaz, gasp edilemez. Kaçma ve delil karartma durumları haricindeki baskın ve tutuklamalar kabul edilemez. Varsa bir ihbar Cumhuriyet savcılıklarınca ifadeye çağrılmalılar. Çağrıya uymamaları halinde yakalama ve tutuklama emirlerinin verilmesi lazımdır. Normal hukuksal yol budur ve bu yola uyulmamaktadır.

Bir başka boyut geçmişte ordudaki emekli ve muazzaf askerlere, internet andıcı, balyoz hareketi, askeri casusluk davası, Oda tv, işçi parti yöneticileri, Merhume Prof. Türkan Saylan, gazeteci İlhan Selçuk, yazarlar Ahmet Şık ve arkadaşı, Prof. Haberal ve Fenerbahçe Futbol Kulübü başkanı Aziz Yıldırım’a yönelik gecenin Üçünde, Dördünde yapılan baskın ve gözaltıları AKP yönetimi ve bugün suçladıkları Paralel yapının elemanları birlikte hazırlanmış ve uygulamışlardı. Hatta Zaman Gazetesi yazarıyla, çizeriyle o tutuklamaları sonuna kadar sayfalarında destekleyici yayınlar yapmıştı. AKPye tüm güçleri ile destek veriyorlardı.

Sonra bir gün geldi, yaptıklarının ilerde kendi başlarını yiyeceğinin farkına varınca, işledikleri suçun içinden sıyrıla bilmek için büyük biraderin küçük biraderi haşlaması, suçu onun üzerine yıkarak kendisini temize çıkarmasını böyle senaryolarla uygulamaya çalışıyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar o saydığım gözaltı ve uzun tutuklamaların suçluları bu iki biraderdir. Birbirlerini yeseler de bu suçtan yargı önüne çıkmadan kurtulamazlar. Bir gün o yargı mutlaka çalışacaktır.

Ekrem Dumanlı özür dileyerek çıkması halinde ilk ziyaret edeceği kişilerin tutuklanmalarına sebebiyet verdiği gazetecilerin olacağını açıkladı. Bana göre geçmiş ola. O insanların çektikleri acıları, kaybolan yıllarını, ızdıraplı aile yaşamlarını nasıl tamir edecekler? İntihar eden onurlu askerleri nasıl hayata getirecekler? Uğradıkları maddi ve manevi zararları nasıl tamir edecekler? Sıra kendilerine gelince mi demokrasi havarisi kesiliyorlar? Yapılan asılsız ihparlarla bir nevi dağıtılan orduyu, itibarları zedelemeye çalıştıkları ordu mensuplarına ne diyeceklerdir?

Biz yaşamımız boyunca Türkiye ve dünyada her yerde hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasının, yok edilmesinin karşısında olduk, yaşadığımız sürece de olmaya devam edeceğiz. Hak ve özgürlükler kişilere ve iktidarlara göre savunulmaz. İnsani değerlere, demokratik çağdaş yaşam için savunulur. Çağdaş bir yaşam için savunulur. Çağdaş, düşünebilen, sorgulayabilen, eleştirebilen, gerekirse protesto edebilen bir genç nesilin yetişmesi için savunulur. Bu günlerde yetiştirilmek istenen biatçı nesil hiç bir zaman onların arka bahçesi olmayacaktır. Dünyada bunun örnekleri çoktur. Türkiye’deki bu uygulamalar da son örnekleri olacaktır. Zaman her şeyin ispatıdır. Bekleyip göreceğiz.

Saygılarımla
Ali Ulutaş
17 Aralık 2014

Ali-Ulutas-Makale-Header

Comments are Closed