24 Aralık 2014 – Ali Ulutaş – Dostlara Yeniden Merhaba

Ali-Ulutas-Makale-Header

Fetullah Hoca’nın “AKP ve Erdoğan bize yönelik yaptığı suçlamaları aynı ortamda itiraf ederek özür dilerse barışabiliriz” dedi.

Halk TV de Samanyolu TV temsilcisi diyor ki “Erdoğan’ın itiraf ederek özür dilemesi Cemaate attığı iftiralardan dolayı kul hakkının sahibine teslimi anlamındadır. Bunu yaparlarsa barışılabilinir, din de böyle belirtir” dedi.

Cemaate yönelik iftiralarının itirafı ile kul hakkı teslim edilirse, öncesinde birlikte iftiralarla, sahte delillerle, düzmece iddianemelerle, emir kulu olarak kullanılan özel yetkili mahkemelerle kumpaslar kurularak Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, Oda TV, İşçi Partisi, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, halkın oyları ile seçilen milletvekilleri’nin kul hakları ne olacak? Kul hakkı yalnız cemaat üyeleri için mi geçerlidir?

Ulusal Kanal da eski MHP li Başkan Yaşar Okuyan darbeleri açıklayıp eleştirirken “bunun Faşist bir diktatörlük” olduğu açıklıyor. Ama Mecliste eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün seçiminde eğitim sisteminin değiştirilerek 4+4+4 proğramının oylanarak kabulünde, tüm okulların
İmam-Hatip okullarına dönüştürülmesinde, türbanın kamu alanında serbest bırakılmasında, ilkokulların birinci sınıflarından itibaren din derslerinin zorunlu okutulmasında meclisteki oylamalarda MHP nin AKP ye verdiği desteği hiç eleştirmiyor.

Kim ne derse desin. 17-25 Aralık olayının ortakları, yani iddia edilen yolsuzluk, rüşvet, hırsızlıkların, tüm kumpas ve sahte davaların, intihar eden onurlu askerlerin, mağdur edilen askeri ve sivil personelin, babasını hapiste görerek dünyaları karartılan çocukların ızdıraplarına, dağılan yuvaların kul hakları ne olacak? Bunları yapanları mecliste, Bürokraside, medyada kim kimler bu güne kadar destek verdilerse tümü vebale ve işledikleri suça ortaktırlar. Suçları birbirlerinin üzerine yıkarak kimseler temize çıkamaz. Eğer bugün suçlanan cemaat suçlu ise “Ne istediler de vermedik” diyen bir icraatın Başbakanı, Hükümeti, Partisi, destekçileri tümüyle suçludurlar. Bu suçlardan aklanmanın yolu da tümünün bağımsız yargının önünde hesap vermeleri ile olur. Kuru laflarla, politik manevralarla kimse konuyu saptıramaz, unutturamaz. Tarih içerisinde bu yapılanların hesapları tek tek sorulacaktır.

Ortada oynanmak istenen oyun acaba şöyle mi sonuçlandırılmak isteniyor? Tüm suçları Zaman Gazetesi ile Samanyolu TV ye ve bu çevrelere yükleyerek be kamu oyunda da böyle bir algı yaratarak AKP temize mi çıkarılmak isteniyor? Kamu oyunda böyle bir endişe var.

Türkiye’de eskide yayınlanan bir reklam vardı. Deniliyordu ki; “Aslında yok birbirimizden farkımız, ama biz Osmanlı Bankasıyız”. Biz de diyoruz ki bunlar bugün kavga etselerde, birbirlerinden farkları yoktur. Ne yaptılarsa, ne yapıldıysa birlikte yaptılar. Suçu birilerinin üzerine yıkarak kimseler temize çıkmaz.

2011 de izinden dönerken uçak yolcularının içerisinde Güneydoğu Asya’ya turlarla gezmeye gelen Hoca efendinin taraflısı dersanelerinin bir grup öğretmenleri ile tanışmış ve bazı konularda tartışmıştık. “Bu yapılanların hesabı ulusalcı partilerin iktidarlarında sorulacaktır?” dediğimde, öğretmenlerden biri “Siz Ulusalcı bir Partinin iktidara gelebileceğini mi sanıyorsunuz? O günler geçti. Onlar bir daha iktidar olamayacaklar” demişti. Şimdi bakıyorum, demek ki Ulusalcı olunmayınca hırsızlıklardan, yolsuzluklardan, rüşvetten, iltimaslarlan her türlü hile ve hurdalardan ne mal alınıyormuş?

Şu bir daha ortaya çıkıyor ki, Ulusalcılar, devrimciler, demokratlar, namuslu liberaller hırsızlık yapmazlar, yolsuzluk yapmazlar, rüşvet almaz-vermezler. Adam kayırmazlar. Devlet mallarını, yani millet mallarını yerli ve yabancı işbirlikçilere peşkeş çekmezler ve çekilmesine seyirci kalamazlar. Politikalarını halkı uyutarak, dini duygularını sömürerek üretmezler. Emperyalistlere boyun eğmez, onların kirli oyunlarına teslim ve ortak olmazlar. Kendi vatandaşlarının demokratik haklarını kullanmalarını terörizm olarak değerlendirmezler. Çağdaşlığa, özgürlüğe yürüyüşlerinde asla geri adım atmazlar. Kur’an ayetleri ile ortada dolaşıp hırsızlık yapmazlar. Tarihte kim tarafından yapılmışsa yapılsın, yapılan hizmetleri çarpıtarak inkar etmezler.

Yani sözün kısası geçmişteki darbelerle devrimciler, demokratlar, ulusalcılar etkisiz hale getirildi. Meydan böylelerine bırakıldı. Bunların hali de ortadadır. Herkes ileriyi görsün ve değerlindermisini ona göre yapsın.

Saygılarımla
Ali Ulutaş
24 Aralık 2014

Ali-Ulutas-Makale-Header

Comments are Closed