ONURSAL KURUCU BAŞKAN – CİHAN NUR DÖKÜMCÜ

ÖZGEÇMİŞİ

Evli, Fulden ve Kağan Ali adında iki çocuk babası olan Cihan Nur Dökümcü; 1953 Ankara doğumlu, Gaziantep il kütüğüne kayıtlı.

İlkokul, ortaokul ve Ankara Kimya Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra, ADMMA Kimya Mühendisliği bölümünden 1979 yılında mezun oldu.

  • 1969 yılında Boks’a başladı ve yaklaşık 6 yıl, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın lisanslı boksörü olarak çeşitli müsabakalara katıldı.
  • 1971 yılında Gitar çalmaya başladı.
  • 1973 yılında MTA’da Kimya Teknisyeni olarak çalışmaya başladı.
  • 1979 yılında Kimya Mühendisi olunca, MTA’da Mühendis olarak çalışmaya devam etti.
  • 1979 yılında Gülsüm ile evlendi.
  • 1980 yılında MTA, Klasik Türk Sanat Müziği korosunun kurulmasına yardımcı oldu.
  • 1981 yılında vatani görevini Burdur da, 4 aylık kısa dönem olarak yaptı.
  • 1984 yılında İstanbul, ‘Avrasya Maratonu’nda koştu.
  • 1985 yılında Ud çalmaya başladı.
  • 1985 yılında Avustralya’ya ailece göç etti.
  • 1986 Sydney’de faaliyet gösteren çeşitli Klasik Türk Sanat Müziği gruplarında ud çalmaya başladı.
  • 1986 ve 1991 yılları arası NSW Türk Eğitim ve Kültür Derneği’ne bağlı cumartesi Türk okullarında eşi ile birlikte Türkçe öğretmenliği yaptı.
  • 1988 ve 2012 yılları arası CSIRO’ya araştırmacı olarak çalıştı ve bir çok bilimsel araştırması yayınlandı.
  • 1988-1992 arası NSW Türk Eğitim ve Kültür Derneği ile, Avustralya-Türk Üniversite Mezunları Derneği’nin yönetim kurullarında çeşitli görevler yaptı.
  • 1991 yılında Avustralya’da ilk defa, ‘19 Mayıs Festivali’ ve ‘Atatürk Fun Run’nı Sydney’de planladı, 3 yıl koordinatörlüğünü yaptı.
  • 1991 yılında Tea Kwon Do’ya başladı ve siyah kemer alıp dördüncü Dan seviyesine yükselmeyi başardı.
  • 1992 yılında (13-11-92), ‘Atatürk Bilim’ adlı araştırma dizisi, Sydney’de basılan Dünya gazetesinde yayınlandı.
  • 1993 yılında (23-07-93), ‘Türklerin Tarihi’ adlı araştırma dizisi, Sydney’de basılan Dünya gazetesinde yayınlandı.
  • 1993 yılında başlamak üzere, yine aynı gazetede 12 yıl, ‘Göçmenin Kaleminden’ köşesinde yazı yazdı.
  • 1993 yılında, ‘Avustralya Atatürk Kültür Merkezi’ ni kurdu ve birinci yıl başkanlığını yaptı.
  • 1994 yılında Samsun Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığı ile getirttiği Samsun toprağını, bayrak koşusu olarak Canberra’da ki Atatürk anıtından başlayan ve Sydney’de ki ‘19 Mayıs Festivali’ nde sona eren 300 kilometrelik, ‘19 Mayıs Ultra Maratonu’ koşusunu planladı ve koordinatörlüğünü yaptı.
  • 2000 yılında ilk ‘Avustralya Türk Gazeteciler ve Yazarlar Birliği’ni kurdu.
  • 2000 yılında Sydney 2000 Olimpiyat oyunları’nda gönüllü olarak çalıştı.
  • 2002 yılında Cello çalmaya başladı.
  • 2004 yılında, ‘G’day Mate’; ‘The Dark Side Of The Moon’ ve şiir kitabı, ‘Güneşdeki Çığ’ adlı üç kitabı yayınladı.
  • 2008 yılında, ‘The CSIRO Medal for Research Achievement’ ödülünü aldı.
  • 2008 yılında, ‘Sonbaharda Gelen Adam’ adlı romanı yayınlandı ve ‘2009 SABİT İNCE 6. Edebiyat ödülü’ yarışmasında ikinci oldu.
  • 2008 yılında, ‘Anzak Köprüsü’ adlı romanı yayınlandı.
  • 2010 yılı dahil olmak üzere, Sydney’de yayınlanan Sun Herald, Sunday Telegraf ve The Sydney Morning Herald gazetelerinin sponsor olduğu, her yıl sonbahar ile ilkbahar mevsimlerinde çeşitli tarihlerde düzenlenen City to Surf, Sydney Running Festival ve Half Marathon koşularına katıldı.
  • 2011 yılında Anasan Anadolu Sanatcı, Şair, Yazar, Ozan ve Bilim Adamlari Birliɩği tarafından düzenlenen uluslararası şiir yarışmasında juri özel ödülü nü aldı.
  • 2012 yılında Türkiye Şairleri Şiir kitabında altı adet şiiri yayımlandı. Şiirleri;
    • Hurdacı Çocuk
    • Önce Saatine Bak
    • Git gidebilirsen
    • Ne Diye
    • Bir Toprak Düşünün
    • Uzaktayım
  • 8 Mayıs 2012 tarihinde hayata gözlerini yummuştur.

Bir Toprak Düşünün…

Bir toprak düşünün, üstünde her mevsim renk renk çiçekler açsın.

Kışı kardelen, baharı çiğdem, yazı gelincik, sonbaharı ballıbaba koksun.

Irmaklarından soğuk sular aksın, göllerinde ördekler yüzsün.

Ormanlarında hayvanlar barınsın, dağlarında efeler cirit atsın.

Bir toprak düşünün, hanları-hamamları olsun.

Camilerinde, cemevlerinde, kiliselerinde ibadet edilsin.

Kapadokyada, kerpiç evlerde insanlar yaşasın.

Ağaları, beyleri, padişahları ağırlasın.

Mevlâna’yı, Hacıbektaş‘ı, Yunusemre’yi, Köroğlu’nu yetiştirsin.

Bir toprak düşünün, buruşmuş elleri var kadınının.

Tezek ateşinde, sac üstünde ekmek pişirsin.

Şalvar giyerek tarlada çalışsın, sırtında odun taşısın.

Seher vakti ahırda inek sağsın; tereyeğ, peynir yapsın.

Sarıkızın peşinden meraya gitsin.

Bir toprak düşünün, sapkası başında amcanın.

Kırışmış yüzünde, yılların yorgunluğunu görürsün.

Elinde kazma- kürek tarlaya, öküzünden önce gitsin.

Kapısına gelen tanrı misafirini yatıya buyur etsin.

Son dilim ekmeğini ikram edip, kendisi aç yatsın.

Bir toprak düşünün, üstünde çoluk-çocuk, kadın-kız halay çeksin.

Şarkı, türkü, uzunhava, gazel, barak, ağıt söylesin.

Delikanlısı yiğit, tuttuğunu koparır, atasına saygıda kusur etmesin.

Zalime baş kaldırıp, mazlumu korusun.

Mangal yüreği, aşka – sevdaya yenik düşsün.

Bir toprak düşünün, nice savaşlara şahit olsun.

Dört bir tarafı işgale uğrasın, şehitlerin kanıyla sulansın.

Atatürk’ün askerleri düşmandan kurtarsın, Cumhuriyet’i kursun.

Bir toprak düşünün, adı Anadolu olsun.

İnsanı mutlu doğsun, sonsuza kadar mutlu yaşasın.

Cihan Nur Dökümcü

Leave a Reply