AKM Belleten – Cumhuriyet Tarihinde Bugün 19 Mayıs * Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı

19 Mayıs tarihi ve önemi… 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun!

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından birisi olan 19 Mayıs 1919’da Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a ayak bastı ve 4 yıl kadar sürecek olan Kurtuluş Savaşı’nın zeminini hazırladı. İşte bu önemli günün tarihi…

19 MAYIS’IN TARİHİ

1918 Mondros Mütarekesi sonrasında ülkemizin birçok bölgesi düşman işgaline uğramış vaziyetteydi. Anadolu’ya düşman kuvvetleri henüz girememişti. Memleketin dört bir yanında bu işgallere karşı halk direniş göstermekteydi. Mustafa Kemal Paşa, 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gönderilmişti. Emrinde iki kolordu bulunmaktaydı. Bu görev Mustafa Kemal Paşa’ya gayet geniş yetkiler sağlıyordu.

MUSTAFA KEMAL PAŞA BAĞIMSIZ YENİ BİR TÜRK DEVLETİ İÇİN ADIMLARINI ATTI

Paşanın Samsun’a yollanmasının gerekçesi, bölgedeki tedbirsizlik ve güvensizlik olaylarını yerinde gözlemleyip gerekli önlemleri almaktı. Mustafa Kemal Paşa ise ulusal egemenliğe dayanan, kayıtsız şartsız ve bağımsız yeni bir Türk devleti kurmanın gerekli olduğunu düşünüyordu.

İşte 19 Mayıs 1919 tarihi, Atatürk’ün attığı bu adımlarla başlayan ve Türkiye Cumhuriyetine kadar gelen sürecin başlangıcıydı.

19 Mayıs, 1919 tarihinde bayram olarak ilan edilip kutlanmaya başlanmadı. Birçok milli bayramımız gibi 19 Mayıs da Cumhuriyetin ilanından sonra kutlanmaya başlandı.

İlk defa 24 Mayıs 1935 tarihinde Beşiktaş’ın girişimleriyle Atatürk Spor Günü adı altında Fenerbahçe ve Galatasaray sporcularının da katılımıyla kutlandı. Bu etkinliğin amacı, Türk gençliğinin Atatürk’e olan minnet ve sevgisini gösterebilmesiydi.

Bu etkinlikten birkaç yıl sonra Beşiktaş kurucu üyelerinden Ahmet Fetgeri Aşeni, Ankara’da düzenlenen spor kongresinde bu bayramın bütün gençliğe mal edilmesi gerektiğini ve ‘Gençlik ve Spor Bayramı’ adı altında her yıl kutlanmasını önerdi. Bu öneri kongrede oylanarak kabul edildi. Tasarı, Atatürk tarafından da onaylanarak 1938 yılı haziran ayından itibaren her yıl kutlanmaya başlandı.

SAMSUN, AMASYA, ERZURUM, SİVAS…

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1919 yılının 19 Mayıs’ında Samsun’a çıkması ile Türk milletin uyanmasını sağladı.

Sonrasında Amasya Genelgesi’ni yayınlayan Atatürk, sırasıyla Erzurum ve Sivas’a giderek Türk Milleti’nin emperyalist güçlere karşı bağımsızlık ve bütünlüğünü koruduğu Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış oldu.

Atatürk yola çıkış öyküsünü şöyle anlatmaktadır:

İstanbul’dan ayrılmak üzere, evimden otomobile bineceğim sırada Rauf Bey yanıma gelmişti. Bineceğim vapurun izleneceğini ve beni İstanbul’dayken tutuklamadıklarına göre, belki de Karadeniz’de batırılacağımı güvenilir bir yerden işitmiş, onu haber verdi. Ben, İstanbul’da kalıp tutuklanmaktansa, batıp boğulmayı tercih ettim ve yola çıktım. Kendisine de, eninde sonunda İstanbul’dan çıkmak zorunda kalırsa benim yanıma gelmesini söyledim.

Mustafa Kemal Atatürk

Kaptana ‘Düşman devletlerinin herhangi bir vasıtasının gadrine uğramamak için sahile yakın bir rota tutunuz! Şayet kesin tehlike görürseniz gemiyi karaya, en yakın sahile oturtunuz!’ direktifi verdim. Çok şükür buna gerek kalmadı, bir millet uyandı.

Mustafa Kemal Atatürk


Dağ başını, duman almış.
Gümüş dere, durmaz akar.
Güneş, ufuktan şimdi doğar.
Yürüyelim, arkadaşlar. 

Sesimizi yer, gök, su dinlesin.
Sert adımlarla her yer inlesin 

(Ali Ulvi Elöve)

Dağ başı, dumanlıdır. Kara bulutlar vardır; Anadolu’nun göklerinde. Sarmıştır, tüm Anadolu’yu. Kara bulutları dağıtmak için Mustafa Kemal, Samsun’a gönderilir.

Mustafa Kemal hangi görev ve amaçla Samsun’a gönderildi?

Samsun’da yaşayan Rumlar, huzursuzluk çıkarıyor ve Türklere karşı saldırılarını artırıyorlardı. Mustafa Kemal, huzursuzluğu gidermek ve düzeni sağlamak amacıyla 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirildi. Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a vardı. Burada Samsun’da büyük bir coşkuyla karşılandı.

1919 ‘da emperyalizmin ağlarını yırtarak Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Atatürk, bu tarihte Kurtuluş Savaşı’nın temelini atar. Bu tarih, Anadolu insanının uyanışı, silkinişi, emperyalizme başkaldırışıdır.1919 Anadolu insanına yeni bir yön verme, ulusal benliğimizi bulma tarihidir

Mustafa Kemal Atatürkberaberindeki kişilerle 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır. 17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu’ya varır. 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir. Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez İskelesi’ne çıkarılırlar. Bu sandallardan birinin sahibi olan İsmail Yurtsever, o zaman için Mustafa Kemal Atatürk’ü tanımadığını söyler,Mustafa Kemal Atatürk’ü sandalda ve Samsun’da iken geniş yakalı lejyon kaputu ve başında kalpakla gördüğünü anlatır. (Hürriyet, 19 Mayıs 1973, s.4.)

19 Mayıs 1919, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı tarihtir. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı tarih olan 19 Mayıs aynı zamanda “Atatürk’ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanmaktadır. Atatürk Millî Mücadele sıralarında Türk ulusunu, çağdaş ve gelişmiş uluslar düzeyine çıkaracak, ülkeyi batıl, köhneleşmiş düşüncelerden gençlerin kurtaracağı görüşündeydi. Gençlere güveniyordu. “Gençlik” kavramı Atatürk için ayrı bir önem taşımaktadır.“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”hitabında,Cumhuriyeti, gençlere, genç düşüncelilere emanet etmiştir. O’nun şu sözü çok anlamlıdır:“Genç fikirli demek, doğruyu gören ve anlayan gerçek fikirli demektir.”

Mustafa Kemal,19 Mayıs 1919’da emperyalizmin ağlarını yırtarak Samsun’a çıkar. 19 Mayıs 1919’da Samsun’da bir kıvılcım çakar. Meşale olur, tüm Anadolu’yu aydınlatır. Bu meşalenin ışığında Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nı başlatır. Anadolu aydınlanır. Anadolu insanı tutsaklıktan kurtulmanın yollarını arar. Kurtuluşa, Çanakkale kahramanı Mustafa Kemal’in izinden giderek ulaşacağına inanır; çünkü Mustafa Kemal’e güvenmektedir. Hamit Naci Selekler, bu durumu dizelere dökmüş; şöyle diyor:

19 Mayıs bugün tek parça yurdun günü,

O günden sonra yazdı takvim öbür günleri

O günden sonra İzmir, Lozan, Sivas… İleri,

Ve daima ileri, Gaziye varmak için!

Bu günlerden geçerek Gazi’ye erişirsin,

Gazi ki, bir hakikat, erişemez her insan,

Evreni anlarsın Gazi’yi anlıyorsan.

Gazi’yi anlayanlar, evreni, evrendeki gelişmeleri de onun açtığı aydınlık yoldan giderek anlamaya çalışmışlardır.

Mustafa Kemal, Samsun’a çıktığı günlerdeki durumunu söyle anlatıyor:

“19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktım. Genel manzara şöyleydi: Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’ ında yenik düşmüş; Osmanlı Ordusu her tarafta ezilmiş, koşulları ağır bir ateşkes imzalanmış. Savaşlardan, ulus yorgun ve yoksul düşmüş. Ulusu ve ülkeyi, Birinci Dünya Savaşı’na sokanlar, kendi yaşamlarının kaygısına düşerek, ülkeden kaçmışlardır. Padişah Vahdettin, tahtını korumak için önlemler araştırmakta. Damat Ferit başkanlığındaki hükümet; güçsüz, onursuz, korkak, yalnız padişaha bağlı ve onunla birlikte kendilerini kurtaracak herhangi bir duruma razı.”(Nutuk, cilt:1,s.1,”Kısaltılmış ve sadeleştirilmiştir.”)

Yunan ileri harekâtı başlarken 17 nci Kolordu; bağlı birlikleri,56 ncı ve 57 nci tümenler ile İzmir Müstahkem Mevkiinden kuruluydu. Kolordu Komutanı Ali Nadir Paşa, aynı zamanda Müstahkem Mevki komutanıydı. Kolordu, Müstahkem Mevki ve 56 ncı Tümen karargâhları esir olduktan ve tümen (172 nci alay hariç) dağıldıktan sonra, kolordu bölgesindeki diğer kıtalar başsız kalmış, emir ve komuta felç olmuştu.”(Türk İstiklâl Harbi, Batı Cephesi,1963,s.73)

Türkiye’yi, İstanbul’dan kurtarmak artık olanaksızdı. Anadolu, sömürgeci Avrupalılar ve onların yardakçıları Ermeniler, Rumlar tarafından yutulmayı bekliyordu. Anadolu güçsüz, çaresiz, kaderine bırakılmıştı. Anadolu, ancak güvenlik sorunlarıyla anımsanıyordu.

Ülkenin en huzursuz bölgesi de Samsun yöresiydi. Pontus’çu Rumlar, bölge halkına baskı yapıyorlar, halkı huzursuz ediyorlardı. Diğer taraftan da Türklerden şikâyetçiydiler. Mondros Ateşkes Antlaşması’na göre ülkenin güvenliğinden İstanbul Hükümeti sorumluydu. Ateşkes Antlaşması’ nn 5.maddesine göre İstanbul Hükümeti, sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması için gerekli görülecek askerden fazlasını terhis edecekti. İtilaf (Anlaşma) güçleri, güvenliklerini tehlikede gördükleri yerleri, Antlaşma ‘nın 7.maddesine dayanarak işgal edebileceklerdi.(Selek,Anadolu İhtilalı I,1963,s.34,35)

Samsun strateji bakımından da önemliydi. Karadeniz Bölgesi’nin Orta Anadolu’ya açılan kapısıydı. İngilizler, güvenliğin sağlanması için İstanbul Hükümeti’ne baskı yapıyorlardı. Samsun olaylarının soruşturulması, güvenliğin sağlanması amacıyla 9.Ordu Müfettişliği’ne Mustafa Kemal seçilir. Amaç,Mustafa Kemali İstanbul’dan uzaklaştırmak değildir.Mustafa Kemal için de böyle bir görev fırsattır. O da Anadolu’ya geçmek istemektedir. Böyle bir görev için Genelkurmay, Harbiye Bakanlığı, Sadrazam ve Hükümet, Padişah, işgal kuvvetleri kumandanlığının onayı gerekmektedir.

“Mustafa Kemal’in hareketinden önce Sadrazamla vedalaşması, Teşvikiye’deki Sadrazam Konağı’nda soğuk, tatsız bir akşam yemeği karşılaması şeklinde oldu. Genel Kurmay Başkanı Cevat Paşa (Çobanlı) da gelir. O gecenin en önemli konuşması, Mustafa Kemal’le Cevat Paşa arasında geçer. Cevat Paşa, Mustafa Kemal’e sorar:                                              

__Bir şey mi yapacaksın Kemal?                                                                                    

 __Evet, Paşam, bir şey yapacağım…                                                                     

__Allah muvaffak etsin…                                                                                                   

  __Mutlaka muvaffak olacağız!

(Şevket Süreyya Aydemir,Tek Adam I,s.388)

Bu tarihte Anadolu insanı, özgürlük ve bağımsızlık bayrağını açar. Bu tarih Anadolu insanının silkinişi, uyanışı, emperyalizme baş kaldırışıdır.19 Mayıs, bağımsızlığa yönelme; ulusal benliğimizi bulma tarihidir. Türk ulusunu bağımsızlığına götürecek yolu, Mustafa Kemal Atatürk açar. Yolu aydınlatmak için Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’da bir kıvılcım çakar. Meşale olur, tüm Anadolu’yu aydınlatır. Bu meşalenin ışığında Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı başlatır. Anadolu aydınlanır. Anadolu insanı tutsaklıktan kurtulmanın yollarını arar. Kurtuluşa Çanakkale kahramanı Mustafa KemalAtatürk’ün izinden giderek ulaşacağına inanır; çünkü MustafaKemal Atatürke güvenmektedir. Mustafa Kemal Atatürk de Türk gençliğinin ulusal değerlerimizi kollayıp koruyacağının bilincindeydi. Bu nedenle, bu yurdu, Cumhuriyeti sonsuza dek kollamak, korumak görevini de gençlere vermiştir. Atatürk, Cumhuriyeti gençlere emanet ederken, kullandığı genç sözüyle, üniversitede, orduda, basında ve iş hayatında yer alan kafası ve ruhu genç tüm yurttaşları amaçlıyordu. Ulusal güçlerin tümü, görevlerinin başında bulundukça Cumhuriyet, demokrasi,Atatürk Devrimleri ve İlkeleri sarsılmayacaktır. Bu, Türk ulusu için bir amaçtır. Bu amaç, ulusal eğitimin ilkelerini de içermelidir. Gençlerin Atatürk Devrim ve İlkeleri’ni benimsemeleri, O’nun -Gençliğe Hitabesinde- gençliğe verdiği görevi, gençlerin yerine getirmeleri için, Atatürk’ün Samsun’a çıkış tarihi olan 19 Mayıs 1919 , “Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı” doksan sekizinci yılı kutlanmaktadır. Bu kutlamalar, Türk gençliğine canlılık, coşku vermekte; onlara yurt, ulus sevgisini aşılamaktadır. Kutlamalarda, günün anlam ve önemini belirten konuşmalar, gösteriler yapılır; şiirler okunur. İşte 19 mayış 1919’u, öncesini, sonrasını dile getiren bir şiir:

Paylaşılmaz

19 Mayıs Gençliğine

Düşünmek uzun

Kurtulmanın başını sonunu

O karanlık günler içinde

Bir çürük tekneyle atlamak

19 Mayıs’ta çıkmak karaya.

Bayrak çekip yürümek Ankara’ya.

Meydan okumak günün sultanlarına

Onların ölüm fermanlarına

“Bu millet ölmeyecektir,”diye

Atılmak er meydanlarına.

Cephe kurmak, devlet kurmak

Yepyeni bir inançla

O karışık günler içinde

Tasarlayarak sonunu

Devrimlerin ölçmek

Enini boyunu.

O zorlu işler içinde

O günler unutulamaz.

Ötekiler paylaşılsa da

Bunlar paylaşılamaz.

                                               (Oğuz Kazım Atok,Türk Şiirinde Atatürk, s.466)

Gazi’yi yeterince anlayamadığımız için evrende olanları da inceleyip araştıramadık. Bilimle, sanatla yoğrulamadık. Gençliğimize ulusal bilinci aşılayacak, bilimsel içerikli ders araç ve gereçlerini sunamadığımız içindir ki kütüphanelere, laboratuarlara yöneltemedik. Bu nedenlerle onların da çoğu bilgisayarların internet sitelerindeki oyunlara takılıp kaldıklarından dünyadaki sömürü düzenini algılamakta zorlanıyorlar. Çoğu da geleceğe güvenle bakamıyor.

19 Mayıs 1919 Sonrası

Mustafa KemalAtatürk, Bandırma vapuruyla Samsun’a giderken ülke İzmir’in işgali haberiyle çalkalanıyordu. Mustafa Kemal Atatürk,19 Haziran 1919’da Amasya Toplantısı’nı yapar. Bu toplantıda, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele, Rauf Orbay, 15.Kolordu Kumandanı Kazım Karabekir,2.Ordu Müfettişi Mersinli Cemal Paşa da vardı.(Akşin ve diğerleri,Yakınçağ Türkiye Tarihi, s.76)

21 Haziran’da Amasya Kararları oluştu. Kararda özetle şu dile getiriliyordu:

Vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı tehlikededir; fakat hükümet sorumluluğunu yerine getirmemektedir. Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.

Bu karar, Erzurum ve Sivas Kongreleri ve Kurtuluş Savaşı’nın temelini oluşturur. Bu karar, düşmana ve padişaha başkaldırış; bağımsızlık, özgürlük için yılmadan savaşmayı göze alıştır.

.Sivas ve Erzurum Kongrelerinin amacı, ulusa bağımsızlık, özgürlük düşüncesini aşılamak; kurtuluşun yolunu çizmektir. Mustafa Kemal Atatürk, tutsaklığın Türk ulusunun yapısına aykırı olduğunun bilincindedir. Anadolu insanına ulus olma bilincini aşılamaya çalışır. (Osmanlı, imparatorluktur. Uluslar vardır. Bu uluslar, imparatorun uyruğudur.) İnsanca yaşamak için yapılır; İnönüler, Sakaryalar, Dumlupınarlar30 Ağustos 1922’de mezar olur düşmana Anadolu.29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in bağımsızlık bayrağı dalgalanır. Tek başına, bağımsız bu gökyüzünde. Savaştan sonra, emperyalizmin kıskacından kurtulmuş, tam bağımsız bir devlet kurulur. Kurulan bu devletin temel ilkeleri cumhuriyetçilik halkçılık, laiklik, ulusçuluk, devrimcilik devletçiliktir. Bunlardan en önemlileri kuşkusuz devrimcilikve laikliktir. Özellikle bu ilkeler doğrultusunda ulus olma özelliğini kazanmış; teokratik yapıdan demokratik yapıya geçilmiş böylece ekonomik ve politik bağımsızlığa erişilmiştir.

Emperyalizmin olduğu yerde; nemelazımcılık, kadercilik her şeye boyun eğiş vardır. Geniş anlamıyla Atatürk bağımsızlığı; siyasal, mali, ekonomik, adlî, kültürel ve askerî bağımsızlıktır. Bu düşünceyle sömürülen yoksul Doğu insanına, yeni bir ruh, yeni bir biçim, yeni bir yön verilir. İmparatorlukla birlikte, medrese ve ulema düşüncesi de tarihe karışır. Ne yazık ki günümüzde medrese düşüncesi yeniden filizlenmiştir. Genç dimağları şeriatçılık suyuyla yıkayıp ümmetçiliğe doğru kaydırmak isteyenler vardır. Medrese düşüncesinin egemen olduğu kimi çevrelerde Atatürk devrimlerinin yerini nurculuk ilkeleri almaktadır. Böyle yetişen gençler, elbette ekonomik emperyalizmin bir ahtapot gibi ülkeyi sardığını algılayamayacak, dünyadaki gelişmelerden ve yeni sömürü sisteminden habersiz olarak yetişecek, ülkenin ilerlemesini, kalkınmasını bir Ortaçağ görüsü olan ümmetçilikte arayacaktır.

Gençleri, bilimsel veriler ışığında eğittiğimiz söylenemez. Onları, sınavların tutsağı yaptık.19 Mayıs 1919 bilincini yıpratmadan, canlı tutabilseydik; gençlerimizi ruhen ve bedenen daha güçlü yetiştirme fırsatını bulabilecektik. Çünkü eğitim-öğretim izlenceleri daha ulusal, kimliğimize daha uygun olacaktı.

Özetle 19 Mayıs, Türk ulusunun yeniden varoluşu için atılan ilk adımdır. Bağımsızlık ve özgürlük yolu bu ilk adımla açılır; Cumhuriyet’in aydınlığı ufukta gözükür. Cumhuriyet’in aydınlığında Anadolu insanı kölelikten kurtulur, kimliğini bulur. Kimliğini bulmanın, ülkesindeki özgürlüğün sevincini, coşkusunu ulusal bayramlarda yaşar.19 Mayıs, gençliğin ülkesine, Atası’na bağlılığının simgesidir. Bizler,19 Mayıs coşkusunu tüm benliğimizle yaşadık. İstiyoruz ki bizden sonra gelen kuşaklar da ülkenin 19 Mayıs 1919’a nasıl gelindiğinin bilincine varsın. Bu bilince varması için de ulusal bayramlar geçiştirilmeden; sevinçle, coşkuyla, isteyerek kutlansın

Tüm bu olumsuzluklara karşın Türk gençliğinin ulusunu, ulusal değerlerini geliştirerek koruyacağına –Atatürk’ün de dediği gibi Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet koruyacağına __inanıyorum. Tüm gençliğin, “Atatürk’ü Anma,19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı”nı kutlarım.

Kaynakça

Aksoy, Muammer, Atatürk ve Tam Bağımsızlık, Cumhuriyet Yayınları,1998.

Akşin, Sina ve diğerleri, Yeniçağ Türkiye Tarihi, cilt: I,II, Milliyet Yayınları        .

Alpay, Necdet, Türk Şiirinde Atatürk, Hürriyet Yayınları,1980.

Atatürk, Kemal, Nutuk, cilt: I,II, III, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü,1962.

Atatürkçülük Nedir? Varlık Yayınevi, İstanbul: 1963.

Aydemir, Şevket Süreyya,Tek Adam, Remzi Kitabevi,1963.

Genelkurmay Yayınları,Türk İstiklâl Harbi, II nci Cilt, Batı Cephesi, Ankara:1963.Hazırlayan:Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Düşünceleri,  3. Basım, Ankara 1984, s.76.

Hürriyet, 19 Mayıs 1973, s.4.)

Selek, Sabahattin, Anadolu İhtilali, cilt: I,II,1963.

Ulusal Kurtuluş Savaşı, cilt: I,II, Milliyet Yayınları, 2011.

Türk Dili Atatürk Özel Sayısı, Kasım, TDK, 1963.

Comments are Closed