2013 Ocak 9 – HERŞEYİN BAŞI EĞİTİM
HERŞEYİN BAŞI EĞİTİM
Eğitim; bilgi, beceri, ve insanın mensubu olduğu sosyal toplumun gelenek, görenek ve alışkanlıklarının öğretim yoluyla nesilden nesile aktarılmasıdır. Okul öncesi ve okul sürecinde devam eden eğitim, mesleğe atıldıktan sonra da sürer gider. İnsanın yaşadığı toplumun; politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları her zaman eğitime yön veren unsurlar olmuşlardır. Bireylerin inançlarını, davranış biçimlerini ve toplumun standartlarını kapsayan eğitim; onun yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçleride kapsar. Okullarda kontrollü bir öğrenme süreci sonunda, bireylerin sosyal yeterlilik ve kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayan sosyal ve toplumsal bir süreçtir. Önceden saptanmış esaslara göre verilen eğitim, insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler içerir. Bireyin davranışlarında kasıtlı olarak değişme meydana getir eğitim. İnsanın bilgi dağarcığı büyüdükçe bu değişmenin etkileride büyür. Eğitim toplumsal ve kurumsal eğitim olarak birbirlerini etkileyen ve iç içe iki yöntemle sunulur günümüz insanına.
Tanıma göre eğitimin üç temel öğesi vardır.
1. Amaç
2. Öğretme ve öğrenme etkinlikleri
3. Değerlendirmeler
Eğitim amaçla başlar, öğretme-öğrenme etkinlikleriyle devam eder ve değerlendirme ile son bulur. Amaçların içeriği ve öğrenme için kullanılan öğretme yöntemleri kültürden kültüre göre değişebilir, fakat sürecin doğası değişmez ve bütün kültürler için aynıdır.
Yukarıdaki üç öğenin nasıl tasarlandığı ve uygulandığı çok önemlidir. Eğitimin önemimini iyi anlayan ve başarıyla uygulayan toplumlar ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi muasır medeniyetler (gerek sosyal gerekse bilimsel açıdan diğer ülkelerden daha önde olan ülkenin bulunduğu konum) seviyesine ulaşıp hatta başı bile çekebilmişlerdir. Bunun örneklerini günümüzde görebiliyoruz.
ATATÜRK ve EĞİTİM
Atatürk, büyük bir asker, büyük bir devlet adamı ve diplomat olduğu kadar, eğitim alanında da milletimizin çağ değiştirmesini, atılım yapmasını sağlayan büyük bir önderdir. Atatürk’e göre, “en önemli, en esaslı nokta eğitim meselesidir“. Çünkü, “eğitim bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum halinde yaşatır, ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder. Toplumumuzu hakikat hedefine, mutluluk hedefine ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır: Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, öteki milletin geleceğini yoğuran irfan ordusu…”
Özetle, Atatürk’e göre, kaynaşmış bir millet haline gelmenin, çağdaşlaşmanın, kalkınmanın, hür ve demokratik bir toplum olabilmenin en etkili aracı eğitimdir.
Atatürk tarafından belirlenen bu amaçlarla Türk Milli Eğitim Devrimi 3 Mart 1924 Öğretimin Birleştirilmesi (Tevhidi Tedrisat) Yasasının Kabulu ile başlamıştı. Peki bugün neredeyiz?
Atatürk Araştırma Merkezi web sitesinde Prof. Dr. Fahri Kayadibi’nin “Atatürk’ün Eğitim Hedeflerinin Neresindeyiz?” başlıklı yazısında “Atatürk eğitim ve öğretime çok önem vermiştir. Örgün ve yaygın eğitim faaliyetlerinde yoğun olarak bulunmuştur. Eğitimde güttüğü politika ve koyduğu hedefler kalite ve kalkınmayı gerektirmektedir. Fakat bu hedeflere gereğince ulaşmış değiliz.” diyerek özetlemiş; “Toplum eğitim-öğretimle kalkınacaktır. Eğitim-öğretimde başarılı olursa millet hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşayacaktır. Aksi takdirde kölelik ve yoksulluğa sürüklenecektir. Bunun için savaş meydanlarında başardığı zaferi eğitimle sürdürmeye kesin kararlıdır. Başarının devamlılığı için de eğitim-öğretim konusunda bir dizi hedefler ortaya koymuştur. Koyduğu hedefler, izlediği politikalar sadece ülkemizin değil günümüz dünyasının da muhtaç olduğu hususlardır. Biz burada bu hedef ve politikalardan bahsederken günümüzde bunlara ne kadar uyabildiğimiz gerçeği de ortaya çıkmış olacaktır. Atatürk’ün başlattığı eğitim savaşında ne kadar başarılı olabildiğimiz anlaşılacaktır. Eğitim zaferini kazanıp sürdürmedeki becerimiz O’nun görüşleri ışığında meydana çıkacaktır.” dediği yazısında Atatürk’ün eğitim ve öğretimdeki hedef ve politikalarını sayarak izah etmiştir.
Yazarın dizelediği ve analize ettiği Atatürk’ün eğitim ve öğretimdeki hedef ve eğitim politikaları bence çok önemli temel taşlar olduğundan aşağıda sizlerle paylaşıyorum.
- Eğitimin Millî Olması
- Eğitimin Bilime Dayalı Olması
- Eğitimin Uygulamalı Olması
- Eğitimin Akla, Mantığa ve Gerçeğe Uygun Olması
- Eğitimin Disiplinli Olması
- Eğitim Programlarının Modern ve İhtiyaca Cevap Verir Olması
- Eğitimde Fırsat Eşitliği
- Halk Eğitimine Önem Verilmesi
- Eğitimde Öğretmen Faktörü
- Okulların Eğitim, Bilini ve Kültür Merkezi Olması
- Kadın Eğitimine Önem Verilmesi
- Gençliğin Eğitimi
- Eğitimin Kalkınmadaki İtici Gücü
Kaynak olarak kullandığım yukarıdaki bu yazı Avustralya Atatürk Kültür Merkezi (AAKM) İnternet sitemizde http://www.ataturk.org.au/ adresinde bulunabilir.
Son olarak “Atatürkçü Düşünce Sisteminde Eğitime Bakış” adlı başka bir yazı yine AAKM web sitesinde; milli eğitimin önemi, öğretmen ve öğrencinin sorumluluklarını, ayrıca eğitim programının nitelikleri çok öz bir şekilde ifade edilmektedir, okumanızı öneririm.
Bir sonraki yazımda Türkiye ve Avustralya eğitiminde bügünkü durum hakkında durum değerlendirmesinde bulunacağım. Sağlıcakla kalı.
Ömer Can Şirikçi
AAKM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Bu Makale Avustralya Hürriyet Gazetesi 2. Sayısında 9 Ocak 2013 tarihinde yayınlanmıştır.