2013 Şubat 6 – CUMHURİYETİN 100. YILINA DEMİR PARMAKLIKLAR ÖREREK GİTMEYE DUR !!!

AAKM-Logo-Layered-Transparent-Turkish-Hurriyet

CUMHURİYETİN 100. YILINA DEMİR PARMAKLIKLAR ÖREREK GİTMEYE DUR !!!

Mustafa Balbay, Ergenekon davası kapsamında 6 Mart 2009’den bu yana tutuklu olarak yargılanmakta olan, CHP İzmir Milletvekili, başarılı, profesyonel ve akademik bir gazetecidir. Beş (5) binden fazla makalesi ve 23 kitabı olup, Silivri Cezaevinde bir tedbir uygulaması olan tutukluluğunun süresi, avukatlarının da açıkladığı gibi; “tutukluluk süresi makul olmayıp”, Türk Ceza Hukuk ve Yargı kararlarına uygun değildir.

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesini 1981 yılında birincilikle tamamlayıp; İzmir’in yerel gazetelerinden olan Gazete İzmir’de bu mesleğe başlayan Balbay, 1981 yılında Milliyet Gazetesi’nin İzmir ofisine transfer oldu, daha sonra ise Cumhuriyet Gazetesi’ne geçiş yaptı.

1985’te Cumhuriyet Gazetesi İzmir Bürosu İstihbarat Şefi, 1989’da Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu Haber Müdürü, 1992’de Cumhuriyet Gazetesi İstanbul Haber Merkezi Müdürü olan Mustafa Balbay, 1993 yılından sonra ise Cumhuriyet Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi olarak görev yaptı. Ayrıca Balbay gazetenin ilk sayfasında bulunan Gündem adlı köşesinde güncel siyasi köşe yazıları kaleme aldı.

ART televizyonunda bir dönem Emin Çölaşan ile beraber Ankara Rüzgarı adlı siyaset programını sunan Balbay, ayrıca Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde de iletişim ve gazetecilik konularında dersler verdi. Mustafa Balbay, 2004 yılı Sertel Demokrasi Ödülü sahibidir.

Ergenekon Soruşturması kapsamında 1 Temmuz 2008 tarihinde Ankara’daki evinden polisler tarafından alınarak, gözaltına alındı. Bilgisayarı ve yazılarına el konulan Balbay, 5 Temmuz 2008 tarihine kadar göz altında kalırken, bu tarihte tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 5 Mart 2009 Perşembe günü Ergenekon soruşturması kapsamında tekrar göz altına alınan Balbay, hükümeti düşürmeye teşebbüs suçlamasıyla 6 Mart 2009 tarihinde çıkarıldığı mahkemede tutuklandı.

“Suçlamaların tümünü reddediyorum. Halkı değil silahlı isyana, silahsız isyana bile teşvik etmedim” diyerek kendini savunan Balbay; savunmasını mesleki ve hukuki olarak iki bölümde hazırlamış, kendisinin daha çok mesleki savunma yapacağını belirterek; “Gazeteci yaşadığı çağın tanığıdır. Savcılar beni yaşadığım çağın sanığı yapmak istiyor. Bu notlar bir gazetecinin mesleki yatak odasıdır. Notların hiç bir zaman belge değeri yoktur. Gazeteci kendisi için anımsayacağı şekilde tutmuştur. Bu notların hiçbir şekilde delil değeri yoktur. Kesilip, biçilerek özel olarak oluşturulmuştur. Gazetecilikte hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yoktur” dedi.

Mustafa Balbay’ın avukatları 2011 de, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle, Türkiye’nin iç hukukunda başvuracak başka yol kalmadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu. “Müvekkilimizin tutukluluğunun devam etmesi nedeniyle yasama dokunulmazlığından yararlanamaması ve milletvekilliği görevini yerine getirememesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ek 1 No’lu ihtiyari protokol 3. maddesindeki ‘siyasal katılım hakkını’ ihlal etmektedir” denilen dilekçede, “Yargılama henüz sona ermemişken müvekkilimizin ‘suç işlemiş milletvekili’ olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi ile kesinlikle bağdaşmamaktadır” ifadelerine yer verildi.

“Cumhuriyetin 100. yılına talipsiniz. 10. yılda yurdumuz demir ağlarla örülmüştü…Siz 100. yıla demir parmaklıklar örerek gitmektesiniz.” diyerek başbakan Erdoğan’a seslenen Balbay, Türkiye’nin içinde olduğu bu kabul edilemeyecek haksızlık ve hukuksuzluğu dile getirmiştir.

Avustralya Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Fevzi Özdemir, Ağustos 2007’de Balbay’ı Sydney’de bir konferans vermesi için daveti üzerine ağırladığında yakından tanıma fırsatını bulduğunu, “sağlam ve düzgün karakterli, sevecen, gerçek bir aile babası ve ileriyi gören, adam gibi adam” olarak tarif ederek; “Buraya geldiğinde altı yaşında bir kızı vardı ve Türkiye’ye döndüğünde bir oğlu oldu, adını Deniz koydu. Deniz daha on dört (14) günlük iken tutuklandı. Ne yazıktır ki Deniz, babasını göremeden büyüyor.” derken gözleri dolar, her lafı geçtiğinde.

13 Ocak 2013’de Avrupa ve Amerika Atatürkçü Düşünce derneklerinin ortaklaşa başlattıkları 500,000 imza toplayarak, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e bir dilekçe verme kampanyası açıldı. Avustralya Atatürk Kültür Merkezinin web sitesinin www.ataturk.org.au baş sayfasından yönlendirilerek katılabileceğiniz, dilekçe için hazırlanan imza kampanyasına tüm duyarlı vatandaşlarımızı davet ederim. “Halen 256 kişi hükümeti düşürme planı yapmaktan yargılanmakta, 61 kişi ise mahkemeleri sürerken hapiste yatmaktadır… Şubat 2011 den beri hücre hapsindedir. Ergenekon davasında delil olarak gösterilen belgelere müdahale edilmiş ve sahte bilgiler kullanılmıştır. Balbay’a iki kez müebbet hapis cezasını hak ettiren hiç bir kanıt bulunmamaktadır. Uluslararası gazetecilerin haklarını koruyan “Committee to Protect Journalists”, Türkiye’de gazetecilerin ifade özgürlüğünün kısıtlanmasının kriz noktaya ulaştığını bildiriyor…SESİMİZ DUYULSUN! MUSTAFA BALBAY VE ERGENEKON DAVASINDA HAKSIZCA TUTUKLANAN DİĞER KİŞİLER SERBEST BIRAKILSIN..”

CUMHURİYETİN 100. YILINA DEMİR PARMAKLIKLAR ÖREREK GİTMEYE DUR !!!

Saygılarla,

Ömer Can Şirikçi

AAKM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Bu Makale Avustralya Hürriyet Gazetesi 6. Sayısında 6 Şubat 2013 tarihinde yayınlanmıştır.

Leave a Reply