BELLETEN DERGİSİ – TÜRK TARİH KURUMU
BELLETEN DERGİSİ
TÜRK TARİH KURUMU
Afet İnan
Atatürk, Türkiye için bir tarih devridir. Türkiye Cumhuriyeti tarihi Onun kurmasıyla başladı. Memleketi kurtardı, cümhuriyeti kurdu, onu on beş yıl en verimli idaresiyle yaşattı, büyük işlerinin üzerinde milletinin sevgi halesi içinde ebediyete intikal etti.
İnönü Onun için diyor ki:
“Devletimizin bânisi ve milletimizin fedakar, sadık hâdimi, insanlık idealinin âşık ve mümtaz siması eşsiz kahraman Atatürk! Vatan sana minnettardır.”
Bu cümle herşeyin ifadesi değil mi?
İlave ediyorum, Türklük tarihi O büyük başa minnettar.
O Türkiye için bir tarih yaptı. Türklük için ise tarih yazdı. Bu tarih yazmasında Onun yazıcısı ve beraberce okuyanı oldum. Tarihte talebesi idim. Beraber okuduğumuz kitaplar sayısızdır. Bu çalışma 1929 da başlar. Türk Tarih Kurumu bu çalışmalar neticesinde doğdu. Kurum ilk kongresini (1931) Onun yakın alâkası ve takibi altında başardı. Türk tarih tezi ilk olarak bu kongrede ortaya atıldı ve münakaşa edildi. Memleketin bütün tarih muallimleri, tarih âlimleri, bunda hazır bulundular. Mekteplerin dört ciltlik tarihi bunun sonunda meydana geldi.
Türk Tarihinin Anahatlarını ve Türklerin medeniyete hizmetlerini tetkik etmek ve yazmak vazifesi Tarih Kurumunun başlıca işi olarak Atatürk tarafından verildi.
Hafriyat işleri Onun teşvik ve himayesiyle başarılıyordu. Hasta yatağında dahi Türk Tarih Kurumunun işleri ile alâkadar olmaktan zevk duyardı. Bir gün Trakya önlerinde son çıkan eserlerden bahsetmiştim, o kadar alâkadar oldu ki “o çıkan eserlerden bana getir göreyim” diye arzu gösterdi. Birkaç parça eşyayı müzeden alarak Saraya getirdim. Bay Fethi Okyarla görüşüyordu. Eşyaları istedi, hepsini birer birer gördü. “Devam ediniz, memleketimizin kültür tarihi zenginliğini daha çok bulacaksınız” diyordu. O nun son gördüğü kitap ta “Belleten” oldu.
15, Birinciteşrin 1938 cumartesi akşamı idi. Saat 7 ile 8 arası beni çağırttı. “Bu akşam kendimi daha iyi hissediyorum. Ankaraya yakında gidebileceğimi ümit ediyorum” diyordu. Çok sevinmiştim. Yine Tarih Kurumunun faaliyetlerinden malûmat almak istedi. Doktorların tavsiyesine göre kendisini çok yormamak istiyordum. Kısaca istediği malûmatı verdim. Bu meyanda Belleten’in yeni çıkan nüshasını da söylemiştim. “Onu getir görmek isterim” dediler. Belleten’in 5/6 sayılı nüshasını eline alarak yazılarına bir kez göz gezdirdi, ve memnuniyetini beyan etti. İstirahat etmesi için kendisini yalnız bıraktım.
Böylece Atatürk’ün son gördüğü kitap “Belleten” oldu.
Belleten adını O koymuştu. Bu mecmuaya “Atatürk’ü dinlerken” diye bir köşe açmıştım. O yazılar Onu dinlediğim gibi Belleten sayfalarına geçti. Bugün Onu dinlemekten mahrum oluşumun acıları içindeyim. O sesi ki be sen senelerce işittim ve dinledim. Artık Onu işitmemekten duyduğum ıstırabı çekiyorum. Çünkü Onun gür ve daima hâkim olan sesi kulaklarımda çınlıyor.
BELLETEN 1 Cilt: I – Sayı: 1 , 1937 II Kânun |
BELLETEN 2 Cilt: I – Sayı: 2 – Nisan 1937 |
BELLETEN 3-4 Cilt: I – Sayı: 3-4 – Yıl: Temmuz – İlkteşrin 1937 |
BELLETEN 5-6 Cilt: II – Sayı: 5,6 – Yıl: 1938 |
BELLETEN 7-8 Cilt: II – Sayı: 7, 8 – Yıl: 1938 |
BELLETEN 9 Cilt: III – Sayı: 9 – Yıl: 1939 1939 II. Kânun |
BELLETEN 10 Cilt:III – Sayı: 10 – Yıl: 1939 Nisan |