2013 Şubat 19 – TÜRK KÜLTÜRÜNÜ AVUSTRALYA DA YAŞATMAK

AAKM-Logo-Layered-Transparent-Turkish-Hurriyet

TÜRK KÜLTÜRÜNÜ AVUSTRALYA DA YAŞATMAK

“Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinden anlam çıkarmak, ders almak, düşünmek ve zekayı geliştirmektir.” sözleri ile Atamız konumuzu öz bir şekilde açıklarken; 1936’da “Türkiye Cumhuriyetinin temeli kültürdür.” diyerek bizlere ebediyen seslendiğinde bu temelin korunmasının ne derece önemli olduğunu da ayrıca çok açık bir şekilde belirtmiştir.

Kültür deyince, akla ilk gelen, bir milletin sanat değerleri olan şiir, resim, müzik ve dansları olarak algılıyoruz. Dil, din, çocuk yetişme, aile adetleri, giyim ve kuşam tarzları gibi nesilden nesile aktarılan, maddi ve manevi tüm değerlerin toplamına kültür denir. Geleceğin şekillenmesinde kültürün etkisi ve milli kültürü yaratan bu ve diğer değerlerin korunması, nesilden nesle aktarılması çok önemlidir. Bizler gibi Türkiye’den uzak olan toplumların, kültürlerini canlı bir şekilde yaşamaları ve çocuklarına aktarmaları oldukça zor olduğu da bilinen bir gerçektir. Yurtdışında yaşayan ve iki yurdu olan bizler, çifte kültür içinde yetişen çocuklarımıza ve torunlarımıza kültürümüzü devam ettirebilecek şekilde yetiştirebilmemiz için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekir. Hepimizin çevresinde bu işte başarılı olabilmiş ve epeyce iyi bir sonuç almış akraba, dost ve arkadaşlarımız vardır. İyi olan örnekleri ve görebildiğimiz kötü olanları, başarılı bir şekilde kendi çocuklarımızı yetiştirmemizde olumlu bir sonuç verebilecek şekilde kullanabilmemiz çok önemlidir. Ebeveynler çocuklarını, olumlu ve olumsuz örnekleri kullanarak, onları doğru yönde yetiştirmeye çalışmalıdırlar. Bu benim şahsen uygulayıp, iyi sonuç aldığım eğitim metotlarından birisidir.

Temeli sarsılan, zarar gören her bina gibi, temel taşları dış ve iç güçler tarafından zarar gören her millet de, aynı bir binanın çökmeden önce geçirdiği aşamaları geçirip, eni sonu yıkılmaya mecburdur. Önce küçük çatlamalarla başlayan, kırılma ve parçalara ayrılma ile aldığı zarar, bazen yeteri kadar önemsenmezse, zarar seviyesi belli bir aşamayı geçmişse, yıkılıp yok olmanın önüne bir zamandan sonra hiç kimse geçemez.

Yıkılma tehlikesi her geçen gün artarken, belli bir zamandan sonra ne yapılsa da, ne edilse de, geç kalındıktan sonra ağlamak yakınmak da bir fayda getirmez. Olanlardan ders almadığı için, kendi payına düşeni yapmadığı için, kendini suçlamak yerine olanların sebebini başkalarında aramak ta yanlıştır.

Bir milleti bir arada tutan, onun ilerleyen zaman içerisinde değişen ve ilerleyen diğer milletlerle beraber çağa ayak uydurmasına araç olacak en önemli unsurlardan birisi de kendi kültüründeki değişiklikleri ilerleyici bir şekilde kullanabilmektir.

Popüler kültür terimini ve nasıl milli kültürlere zarar verdiği iyi anlaşılmalıdır. Medeniyetlerin gelişen teknolojiyi bir araç olarak kullandığı son iki yüz yıl içinde; komşu kültürlerin birbirinden etkilenmesi ve etkileyebilmesi çok kolaylaşmıştır. Bu da kapitalist sistemin milli kültürleri etkilemedeki kudretini inanılamayacak derecede güçlendirmiştir. Diğer bir kültürü etkilemek artık komşu milletler arasında kalmayıp, küreselleşmiştir. Dikkat edilirse genç nesiller hangi millete bağlı olurlarsa olsunlar, hayatlarını ve yaşam tarzlarındaki farkları, aralarından hızlı bir şekilde kaldırmaktadırlar. Kültürler arasında benzerlikler ve bağdaştıran yanlar oldukça artmaktadır. Popüler kültür etkisi bir çok kültürel değerlerin genç kuşaklar tarafından, eski ve demode olarak algılanmasını şartlandırmıştır. Olumlu yanlarının olmadığı da söylenemez ama, genelde milli kültür kayıplarına neden olduğu için, popüler ve küresel bir kültüre doğru adım atan gençliğimizi ve ileride kendi kültürümüzü korumaları ve korutmalarını öğretmek çok önemlidir.

“Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” sözleri ile Atatürk; kültürün önemini çok öz bir şekilde dile getirmiştir. Sanat kültürün genç zihinlere yerleşmesini sağlayan bir araçtır. Avustralya Türk halkı kendi kültürünü yaşatmak için yaklaşık kırk yıldır çeşitli kuruluşlar ve şahısların katkıları ile yoğun bir çaba göstermektedir. Bu amaçta emek verenlerin önünde saygı ile eğiliyorum. Toplum adına, kültürümüzü yaşatma adına sosyal faaliyetler yapmak öyle pek de kolay olamayan işler. Sanat çalışmaları yapan pek çok kuruluştan birisi olan Avustralya Türk Müziği Topluluğu, Sydney’de uzun yıllardır her sene en az bir konser vererek toplumumuza çok güzel yorumları ile hitap etmektedirler. Bu seneki yeni konserleri çok kültürlü canlı müzik performansları içerecek. Konser gününü sabırsızlıkla bekliyoruz.

Türk Müziği ve Güzel Sanatlar Akademisi 1985’den bu yana, bir çok sanat dalında faaliyetlerde bulunmuş ve hala çalışmalarına devam etmekte olan başka bir kuruluşumuz. Şu anda Earth Culture (Dünya Kültürü) Halk Dansları adı altında çalışmalarına yeni başlamak üzeredirler. Hafta sonu benim büyük kızımla kayıt günlerine gittik. Halk dansları öğretecek Mustafa Aytemur bey ile tanıştık. Genç, dinamik, güler yüzlü ve özveri ile çalışan birisi olduğu gözlerinden okunuyor. Bizlere yeni dans performanslarının güzel bir Anadolu aşk hikayesi içeren koreografisinin taslağını açıkladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı Halk Dansları bölümü mezunu olup, yirmi yılı aşkın bir tecrübesinin olduğunu aktardı. Ellerinde bir çok yörenin halk dansları kıyafetleri olduğunu ve yeni performanslarının bir kaç yörenin danslarını canlı müzik ve akıcı bir dans performansı ile sene sonuna doğru halka sunacaklarını iletti.

İlgi duyanların Pazar günü saat 10’da Auburn Kız Lisesine giderek Mustafa beyle temasa geçmelerini tavsiye ederim. Çocuklarımızı ve gençlerimizi bu ve buna benzer kültürel aktivitelere katarak, onların kültürel eğitimlerine destek veren ve özveri ile çalışanlara destek vermenin Türk Kültürünü Avustraya’da yaşatmak için çok önemli olduğunu düşünüyorum.

 

Saygılarla,

Ömer Can Şirikçi

omercan.sirikci@ataturk.org.au

AAKM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Bu Makale Avustralya Hürriyet Gazetesi 8. Sayısında 19 Şubat 2013 tarihinde yayınlanmıştır.

Leave a Reply